Nedenyasiyoruz
anasayfa Program indir bilgisayar dini bilgiler sureler ürünler tarih

 

Şuara Suresi( Meal dinle oku )

           

Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir. Sûrede başlıca Mûsâ, İbrahim, Nûh, Hûd, Salih ve Şuayb peygamberlerin kıssaları dile getirilmekte, müşriklerin, Kur’an’ın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık, onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmakta, söz konusu kaynakların Kur’an üzerinde hiçbir etkisinin bulunamayacağı ifade edilmektedir.

Meal

1.
Tâ, Sîn, Mîm.
2.
Bunlar sana o apaçık Kitab'ın ayetleridir!
3.
Onlar iman etmeyecekler diye, neredeyse sen kendine kıyacaksın.
4.
Dilersek üzerlerine gökten bir ayet (mucize) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır.
5.
Bununla beraber Rahman'dan kendilerine yeni bir öğüt gelmiyor ki, ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
6.
Evet, yalanlamaktalar; fakat onlara alay edip durdukları şeyin dehşet veren haberleri gelecektir.
7.
Yeryüzüne bir bakmadılar mı? Biz onda her güzel çiftten nice bitkiler bitirmişiz.
8.
Şüphesiz ki, bunda mutlak bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
9.
Şüphesiz ki, Rabbin, gerçekten güçlü, çok merhametlidir.
10.
Bir vakit Rabbin Musa'ya şöyle seslendi: "Git o zalim kavme!"
11.
"Firavun kavmine, artık sakınmayacaklar mı!"
12.
(Musa) dedi ki:"Ya Rab, doğrusu korkarım ki, beni yalanlarlar;
13.
ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harun'a da peygamberlik ver!
14.
Bir de onlara karşı suçluyum; ondan dolayı beni öldürürler diye korkarım.
15.
(Allah) "Hayır" (endişe etme), "haydi ikiniz ayetlerimizle gidin; muhakkak Biz sizinle beraberiz (olup bitenleri) dinliyoruz,
16.
haydin Firavun'a varın da deyin ki: "İnan ki biz alemlerin Rabbinin elçisiyiz;
17.
İsrail oğullarını bizimle beraber salıver."
18.
(Firavun) dedi ki: "A! Biz seni çocukken bizde büyütmedik mi? ömrünün bir çok yıllarını aramızda geçirdin;
19.
-hem de o yaptığın (kötü) işi yaptın; o halde sen o nankör kafirlerdensin!"
20.
(Musa) dedi ki: "O işi o zaman yaptım, şaşkınlardandım.
21.
Sizden korkunca da aranızdan kaçtım; derken Rabbim bana hüküm lütfetti ve beni peygamberlerden kıldı.
22.
O başıma kaktığın nimet de İsrail oğullarını kul köle edinmiş olmandır!"
23.
Firavun: "Alemlerin Rabbi de ne demek?" dedi.
24.
(Musa): "O, göklerin, yerin ve ikisi arasındaki herşeyin Rabbidir; eğer gerçeği kesin olarak görüyorsanız."dedi.
25.
(Firavun) etrafındakilere: "Dinlemez misiniz?" dedi.
26.
(Musa): "O, sizin Rabbiniz ve daha önceki atalarınızın Rabbidir dedi.
27.
(Firavun): "Size gönderilen elçiniz mutlaka delidir." dedi.
28.
(Musa): "O, doğunun, batının ve bunların arasındaki herşeyin Rabbidir, eğer düşünüyorsanız." dedi.
29.
(Firavun): "Andolsun ki, eğer benden başkasını tanrı edinirsen, seni kesinlikle zindana kapatılmışlardan ederim?" dedi.
30.
(Musa Firavun'a): "Sana apaçık bir şey (delil) getirdimse de mi?" dedi.
31.
(Firavun): "Haydi onu getir bakayım, doğrulardan isen" dedi.
32.
Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi;
33.
bir de elini (koynundan) çekti çıkardı, o da bakanlara bembeyaz oluverdi.
34.
(Firavun) etrafındaki topluluğa: "Bu gerçekten bilgiç bir sihirbaz!
35.
Sizi sihriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?" dedi.
36.
Dediler ki: "Bunu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere de toplayıcılar gönder;
37.
bütün bilgiç sihirbazları getirsinler!"
38.
Böylece tesbit edilen bir günün belli bir vaktinde sihirbazlar toplandılar
39.
ve halka: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.
40.
"şayet üstün gelirlerse, herhalde bizler sihirbazlara uyacağız." dediler.
41.
Sihirbazlar Firavun'a geldiklerinde: "Şayet biz galip gelirsek, bize muhakkak bir mükafat vardır değil mi?" dediler.
42.
(Firavun): "Evet, hem siz o vakit benim en yakınlarımdan olacaksınız." dedi.
43.
Musa onlara: "Siz ne atacaksanız atın!" dedi.
44.
Hemen iplerini ve sopalarını ortaya attılar ve: "Firavun'un yüceliği hakkı için şüphesiz biz üstün geleceğiz." dediler.
45.
Musa da asasını (yere) koyuverdi, bir de ne görsünler, onlar her ne dolap çeviriyorlarsa (bütün uydurduklarını) yutuyor.
46.
Derhal sihirbazlar secdeye kapandılar;
47.
"İman ettik alemlerin Rabbine;
48.
Musa ve Harun'un Rabbine!" dediler.
49.
(Firavun) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz! Anlaşıldı ki, o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! O halde kesinlikle yakında anlayacaksınız;çaresiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi muhakkak çarmıha gerdireceğim!"
50.
(Büyücüler) dediler ki: "Zararı yok, mutlaka biz Rabbimize döneceğiz.
51.
Herhalde biz mü'minlerin ilki olduğumuzdan dolayı Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz.
52.
Musa'ya şunu vahyettik: "Kullarımı geceleyin yürüt (yola çıkar); çünkü takip edileceksiniz."
53.
Firavun da şehilere asker toplayıcılar gönderdi;
54.
"Bunlar, şüphe yok ki küçük ve önemsiz bir toplulukturlar;
55.
fakat hakkımızda çok kin ve nefret besliyorlar;
56.
biz ise uyanık ve tedbirli topluluk bulunuyoruz." diyordu.
57.
Böylece Biz onları bahçelerden, pınarlardan,
58.
hazinelerden ve güzel makamlardan çıkardık.
59.
ve onlan İsrail oğullarına miras kıldık
60.
Derken (Firavun ve askerleri) güneş doğmuştu ki, arkalarına düştüler.
61.
İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler.
62.
Musa): "Hayır! asla! Rabbim muhakkak benimledir, bana yolunu gösterecektir" dedi.
63.
Bunun üzerine Musa'ya: "Vur asan ile denize." diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca birdağ oluverdi,
64.
ötekileri de buraya yanaştırmıştık.
65.
Musa'yı ve beraberindekileri tamamen kurtardık,
66.
sonra da ötekileri boğduk.
67.
Şüphesiz bunda gerçekten bir ibret vardır; fakat çokları inanmadı.
68.
Ve şüphesiz ki Rabbin çok güçlü ve çok merhametlidir.
69.
Onlara İbrahim'in kıssasını da oku!
70.
O bir vakit babasına ve kavmine: "Siz neye tapıyorsunuz?" dedi.
71.
"Bir takım putlara taparız da, onlar sayesinde toplanırız." dediler.
72.
İbrahim) dedi. Dua ettiğiniz vakit onlar işitirler mi;
73.
veya size bir fayda yahut bir zarar verirler mi?"
74.
"Hayır, biz atalarımızı böyle yaparken bulduk." dediler.
75.
(İbrahim) dedi ki: "Siz ve sizden önceki atalarınızın neye taptıklarını şimdi gördünüz?
76.
İbrahim dedi ki: "İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?"
77.
Onların hepsi benim düşmanımdır; alemlerin Rabbi hariç;
78.
O ki, beni yarattı, sonra da bana o doğru yolu gösterir;
79.
O ki, beni yedirir, içirir.
80.
Hastalandığım zaman O bana şifa verir.
81.
O ki, beni öldürür, sonra beni yine diriltir.
82.
Ve O ki, ceza gününde günahlarımı bağışlamasını ümit ederim.
83.
Ya Rab, bana bir hüküm ver ve beni iyiler zümresine kat!"
84.
"Ve bana gelecekler içinde güzel bir nam tahsis eyle!
85.
Ve beni Naim cennetinin varislerinden eyle!
86.
Babamı da bağışla; çünkü o yanlış gidenlerdendir.
87.
Yaratıkların diriltilecekleri gün, beni utandırma,
88.
O gün ki, ne mal fayda verir, ne oğullar!
89.
ncak Allah'a temiz bir kalp ile varan başka!"
90.
Cennet takva sahiplerine yaklaştırılmıştır.
91.
Azgınlar için de cehennem hortlatılmıştır.
92.
Ve bunlara: "Hani nerede o taptıklarınız,
93.
Allah'tan başka; nasıl size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarıyorlar mı?" denilmekte.
94.
Ve arkasından hep onlar ve azgınlar o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar.
95.
Ve bütün o iblis orduları.
96.
onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler:
97.
"Vallahi biz, doğrusu açık bir sapıklık içindeymişiz.
98.
Çünkü sizi alemlerin Rabbi seviyesinde tutuyorduk.
99.
Ve bizi hep o suçlular şaşırmıştı.
100.
Bak şimdi bizim için ne şefaatçiler var,
101.
ne de sadık bir dost!
102.
Bari bizim için geriye (dünyaya) dönme imkanı olsaydı da, mü'minlerden olsaydık."
103.
Şüphesiz bunda mutlaka alınacak bir ders vardır;öyle iken çoğu inanmadı.
104.
Ve şüphesiz ki, Rabbin çok güçlü ve çok merhametlidir.
105.
Nuh kavmi, gönderilen peygamberleri yalanladı,
106.
kardeşleri Nuh onlara şöyle dediği vakit:"Siz Allah' tan korkmaz mısınız?
107.
Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
108.
Gelin Allah'tan korkun, bana itaat edin!
109.
Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.
110.
Gelin Allah'tan korkun, bana itaat edin!"
111.
"A! Senin ardına hep o reziller düşmüşken, biz sana hiç inanır mıyız?" dediler.
112.
(Nuh) "Benim onları ne yaptıklarına dair ne bilgim olabilir?
113.
Sizin şuurunuz olsa onların hesabının ancak Rabbime ait olduğunu bilirdiniz.
114.
Hem ben iman edenleri kovmaya me'mur değilim.
115.
Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." dedi.
116.
Dediler ki: "Ey Nuh, eğer vazgeçmezsen, kesinlikle taşlanmışlardan olacaksın!"
117.
Nuh): "Ey Rabbim, anlaşıldı ki, kavmim beni yalanladılar.
118.
Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de,beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!" dedi.
119.
Bunun üzerine Biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.
120.
Sonra da arkasında kalanları boğuverdik.
121.
Şüphesiz bunda mutlak bir ibret vardır; öyle iken çoğu iman etmedi.
122.
Ve şüphesiz ki Rabbin, çok güçlü, çok merhametlidir.
123.
Ad (kavmi de) gönderilen peygamberleri yalanladı.
124.
Kardeşleri Hud o zaman onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?
125.
Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
126.
Gelin Allah'tan korkun ve bana itaat edin!
127.
Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.
128.
-Siz her tepeye bir alamet bina edip eğlenir durur musunuz?
129.
Ebedi kalacakmışsınız gibi bir takım sanayiler ediniyorsunuz.
130.
Hem tuttuğunuz vakit, merhametsiz zorbalar gibi tutuyorsunuz.
131.
Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
132.
O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri verdi.
133.
Size davarlar, oğullar, cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar verdi.
134.
"Cennet gibi bağlar, bahçeler, pınarlar ihsan etmektedir."
135.
Cidden ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum."
136.
Dediler ki: "Sen ha öğüt vermişsin, ha öğüt verenlerden olmamışsın, bizce birdir.
137.
Bu sadece eskilerin adetidir
138.
Biz azaba uğratılacak değiliz."
139.
O'nu yalanladılar; Biz de kendilerini helak ediverdik. Şüphesiz bunda mutlak bir ibret vardır, ama çokları iman etmedi.
140.
Ve şüphesiz ki Rabbin, gerçekten O, çok göçlü ve çok merhametlidir.
141.
Semüd (kavmi) de gönderilen peygamberleri yalanladı.
142.
Kardeşleri Salih o zaman onlara şöyle demişti : "Allah'tan korkmaz mısınız?
143.
Haberiniz olsun ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
144.
Gelin Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
145.
Buna karşı ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.
146.
Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız:
147.
cennetler, pınarlar,
148.
salkımları sarkmış hurmalar, ekinler içinde?
149.
Ki bir de dağlardan keyifli keyifli evler yontuyorsunuz?
150.
Gel'" Allah'tan korkun da bana itaat edın.
151.
-İtaat etmeyin o kimselere
152.
ki, yeryüzünü fesada verirler de ıslah etmezler."
153.
Dediler: "Sen iyice büyülenmişlerden birisisin;
154.
Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin; haydi bir ayet (mucize) getir, eğer doğru konuşanlardan isen!"
155.
(Salih): "İşte (o mucize) bir dişi deve; su hakkı bir (gün) ona, belli bir günün su hakkı da size;
156.
sakın ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalar." dedi.
157.
Derken onu vurdular, fakat pişman oldular;
158.
çünkü kendilerini azap yakalayıverdi. Şüphesiz bunda (alıncak) bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
159.
Ve şüphesiz Rabbin gerçekten, O, çok güçlü ve çok merhametlidir.
160.
Lut kavmi de gönderilen peygamberleri yalanladı.
161.
Kardeşleri Lut o zaman onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?
162.
Haberiniz olsun, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
163.
Gelin Allah'tan korkunda bana itaat edin.
164.
Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.
165.
Sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da İnsanlar içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!
166.
"Bırakıyorsunuz da sizler için yarattığı eşleri! Doğrusu siz insanlıktan çıkmış bir kavimsiniz!"
167.
Onlar): "Ey Lut, and içeriz ki (bu uyarılardan)
168.
(Lut) dedi ki: "Doğrusu ben bu işinize kin güdenlerdenim
169.
Ey Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarının uğursuzluğundan kurtar!
170.
Biz de onu ve ailesini tamamen kurtardık.
171.
Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.
172.
-Sonra geride kalanların hepsini yerle bir ettik.
173.
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, ne kötü idi O uyarılanların yağmuru!
174.
Şüphesiz bunda gerçekten bir ibret vardır.
175.
Ve şüphesiz ki Allah'tan korkmaz mısınız?
176.
Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla itham etti.
177.
Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"
178.
Haberiniz olsun, ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.
179.
Gelin Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
180.
Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükafatım alemlerin Rabbine aittir.
181.
Ölçeği tam ölçün de hak yiyenlerden olmayın.
182.
ve doğru terazi ile tartın!
183.
Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yeryüzünü ihtilalcilikle fesada vermeyin.
184.
O sizi ve sizden önceki nesilleri yaratan Yaratıcıdan korkun!"
185.
-Dediler: "Sen muhakkak büyülenmişlerdensin.
186.
Sen de bizim gibi bir beşerden başka nesin! Doğrusu biz seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz.
187.
Üzerimize gökten bir parça düşürüver, eğer doğru söyleyenlerden isen."
188.
Şuayb): "Rabbim yaptıklarınızı daha iyi bilir." dedi.
189.
Hülasa onu yalanladılar, kendilerini de o gölge gününün azabı yakalayıverdi. ö cidden büyük bir günün azabı idi.
190.
Şüphesiz bunda (alınacak) bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
191.
Ve şüphesiz ki Rabbin, gerçekten O, çok güçlü ve çok merhametlidir.
192.
Ve gerçekten bu (Kur'an) alemlerin Rabbinin indirmesidir.
193.
Onu Ruhu'l-Emin (Cebrail) indirdi.
194.
Senin kalbine ki uyarıcılardan olasın,
195.
açık parlak bir Arapça ile.
196.
O, şüphesiz öncekilerin kitaplarında da var.
197.
Beni İsrail bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir delil değil mi?
198.
Eğer onu Arapça bilmeyenlerin birine indirseydik de,
199.
O onlara okusaydı, yine iman etmeyeceklerdi.
200.
Biz onu suçluların kabine öyle sokmuşuzdur.
201.
Onlar acı azabı görecekleri zamana kadar ona iman etmezler
202.
o azap kendilerine ansızın hiç farkında olmadıkları bir anda gelecektir,
203.
(O zaman) diyecekler: "Acaba bize bir mühlet verilir mi?"
204.
Acaba azabımızın acele gelmesini mi istiyorlar?
205.
Gördün ya, onlara senelerce zevk ettirsek,
206.
onra kendilerine yapılan tehdit gelip çatsa,
207.
o yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır.
208.
Bununla birlikte Biz hangi memleketi helak ettikse, muhakkak onun uyarıcıları olmuştur.
209.
(Onlara) ihtar edilmiştir ve Biz haksızlık etmiş değilizdir.
210.
Ve bunu (Kur'an'ı) şeytanlar indirmedi;
211.
bu onlara hem yaraşmaz, hem güçteri yetmez.
212.
Onlar (vahyi) işitmekten kesinlikle mahrum edilmişlerdir.
213.
Bundan dolayı sakın, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarma ki azap edileceklerden olmayasın.
214.
En yakın hısımlarını uyar.
215.
Ve sana uyan müminlere kanadını indir.
216.
Bunun üzerine sana isyan ederlerse: "Ben sizin yaptıklarınızdan uzağım." de.
217.
Ve O göçlü ve merhametli olana güvenip dayan
218.
O ki, (namaza) kalktığın vakit seni görüyor
219.
ve secde edenler arasında dolaşmanı da.
220.
Çünkü, herşeyi işiten, herşeyi bilen O'dur.
221.
Şeytanların kimin üzerine indiğini size haber vereyim mi?
222.
Günaha kendini kaptırmış herbir sahtekar üzerine inerler.
223.
Onlar (şeytanlara) kulak verirler ve çoğu da yalan söylerler.
224.
Şairler (e gelince) bunların arkasına da çapkınlar, sapkınlar düşer.
225.
Görmüyor musun, bunlar her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar.
226.
Hem de yapmayacakları şeyleri söylerler.
227.
Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çokça zikredenler ve kendilerine haksızlık edildikten sonra öclerini alanlar müstesna. O haksızlık edenler hangi inkılaba münkalib olacaklarını (hangi akibete yuvarlanacaklarını) yarın bilecekler.

 

 

Şuara Suresi(Latin harf)

1.
Ta sım mım
2.
Tilke ayatül kitabil mübın
3.
Lealleke banıun nefseke ella yekunu mü'minın
4.
İn neşe' nünezzil aleyhim mines semai ayeten fe zallet a'nakuhüm leha hadııyn
5.
Ve ma ye'tıhim min zikrim miner rahmani muhdesin illa kanu anhü mu'ridıyn
6.
Fe kad kezzebu fe seye'tıhim embaü ma kanu bihı yestehziun
7.
E ve lem yerav ilel erdı kem embetna fıha min külli zevcin kerım
8.
İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
9.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
10.
Ve iz nada rabbüke musa eni'til kavmez zalimın
11.
Kavme fir'avn e la yettekun
12.
Kale rabbi innı ehafü ey yükezzibun
13.
Ve yedıyku sadrı ve la yentaliku lisanı fe ersil ila harun
14.
Ve le hüm aleyye zembün fe ehafü ey yaktülun
15.
Kale kella fezheba bi ayatina inna meaküm müstemiun
16.
Fe'tiya fir'avne fe kula inna rasulü rabbil alemın
17.
En ersil meana benı israiyl
18.
Kale e lem nürabbike fına velıdev ve lebiste fına min umürike sinın
19.
Ve fealte fa'letekelletı fealte ve ente minel kafirın
20.
Kale fealtüha izev ve ene mined dallın
21.
Fe ferartü minküm lemma hıftüküm fe vehebe lı rabbı hukmev ve cealenı minel murselın
22.
Ve tilke nı'metün temünnüha aleyye en abbedte benı israıl
23.
Kale fir'avnü ve ma rabbül alemın
24.
Kale rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma inküntüm mukının
25.
Kale li men havlehu ela testemiun
26.
Kale rabbüküm ve rabbü abaikümül evvelın
27.
Kale inne rasulekümüllezı ürsile ileyküm le mecnun
28.
Kale rabbül mesrikı vel mağribi ve ma beynehüma in küntüm ta'kılun
29.
Kale leinittehazte ilahen ğayrı le ec'alenneke minel mescunın
30.
Kale e ve lev ci'tüke bi şey'im mübın
31.
Kale fe'ti bihı in künte mines sadikıyn
32.
Fe elka asahü fe iza hiye sü'banüm mübın
33.
Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazırın
34.
Kale lil melei havlehu inne haza lesahırun alım
35.
Yürıdü ey yuhriceküm min erdıküm bi sıhrihı fe maza te'mürun
36.
Kalu ercih ve ehahü veb'as fil medaini haşirın
37.
Ye'tuke bi külli sehharin alım
38.
Fe cümias seharatü li mıkati yevmim ma'lun
39.
Ve kıyle lin nasi hel entüm müctemiun
40.
Leallena nettebius seharate in kanuhümül ğalibın
41.
Fe lemma caes seharatü kalu li fir'avne einne lena le ecran in künna nahnül ğalibın
42.
Kale neam ve inneküm izel le minel mükarrabın
43.
Kale lehüm musa elku ma entüm mülkun
44.
Fe elkav hıbalehüm ve ısıyyehüm ve kalu bi ızzeti fir'avne inna le nahnül ğalibun
45.
Fe elka musa asahü fe iza hiye telkafü ma ye'fikun
46.
Fe ülkıyes seharatü sacidın
47.
Kalu amenna bi rabbil alemın
48.
Rabbi musa ve harun
49.
Kale amentüm lehu kable en azene leküm innehu le kebirukümüllezı allemekümüs sıhr fe le sevfe ta'lemun le ükattıanne eydiyeküm ve ercüleküm min hılafiv ve la üzallibenneküm ecmeıyn
50.
Kalu la dayra inna ila rabbina münkalibun
51.
İnna natmeu ey yağfira lena rabbüna hatayana en künna evvelel mü'minın
52.
Ve evhayna ila musa en esri bi ıbadı inneküm müttebeun
53.
Fe ersele fir'avnü fil medaini haşirın
54.
İnne haülai le şirzimetün kalılun
55.
Ve innehüm lena le ğaizun
56.
Ve inna le cemıun hazirun
57.
Fe ahracnahüm min cennativ ve uyun
58.
Ve künuziv ve mekamin kerım
59.
Kezalik ve evrasnaha benı israıl
60.
Fe etbeuhüm müşrikıyn
61.
Felemma terael cem'ani kale ashabü musa inna le müdrakun
62.
Kale kella inne meıye rabbı seyehdın
63.
Fe evhayna ila masa enıdrib bi asakel bahr fenfeleka fe kane küllü firkın ket tavdil azıym
64.
Ve ezlefna semmel aharın
65.
Ve enceyna musa ve mem meahu ecmeıyn
66.
Sümme ağraknel aharın
67.
İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
68.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
69.
Vetlü aleyhim nebee ibrahım
70.
İz kale li ebıhi ve kavmihı ma ta'büdun
71.
Kalu na'büdü asnamen fe nezallü leha akifın
72.
Kale hel yesmeuneküm iz ted'un
73.
Ev yenfeuneküm ev yedurrun
74.
Kalu bel vecedna abaena kezalike yef'alun
75.
Kale e feraeytüm ma küntüm ta'büdun
76.
Entüm ve abaükümül akdemun
77.
Fe innehüm adüvvül lı illa rabbel alemın
78.
Ellezı halekanı fe hüve yehdın
79.
Vellezı hüve yut'ımünı ve yeskıyn
80.
Ve iza merıdtü fe hüve yeşfın
81.
Vellezı yümıtünı sümme yuhyın
82.
Vellezı at'meu ey yağfira lı hatıy'etı yevmeddın
83.
Rabbi heb lı hukmev ve elhıknı bis salihıyn
84.
Vec'al lı lisane sıdkın fil ahırın
85.
Vec'alnı miv veraseti cennetin neıym
86.
Vağfir li ebı innehu kane mined dallın
87.
Ve la tuhzinı yevme yüb'asun
88.
Yevme la yenfeu malüv ve la benun
89.
İlla men etellahe bi kalbin selim
90.
Ve üzlifetil cennetü lil müttekıyn
91.
Ve bürrizetil cehıymü li ğavın
92.
Ve kıyle lehüm eyne ma küntüm ta'büdun
93.
Min dunillah hel yensuruneküm ev yentesırun
94.
Fe kübkibu fıhahüm vel ğavun
95.
Ve cünudü iblıse ecmeun
96.
Kalu ve hüm fıha yahtesımun
97.
Tellahi in künna le fı dalalim mübın
98.
İz nüsevvıküm bi rabbil alemın
99.
Ve ma edalleha illel mücrimun
100.
Fe ma lena min şafiıyn
101.
Ve la sadıkın hamım
102.
Fe lev enne lena kerraten fe nekune minel mü'minın
103.
İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
104.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
105.
Kezzebet kavmü nuhınil murselın
106.
İz kale lehüm ehuhüm nuhun ela tettekun
107.
İnni leküm rasulün emın
108.
Fettekullahe ve etıy'un
109.
Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
110.
Fettekullahe ve etıy'un
111.
Kalu enü'minü leke vettebeakel erzelun
112.
Kale vema ılmı bima kanu ya'melun
113.
İn hısabühüm illa ala rabbı lev teş'urun
114.
Ve ma ene bi taridil mü'minın
115.
İn ene illa nezırum mübın
116.
Kalu le il lem tentehi ya nuhu le tekunenne minel mercumın
117.
Kale rabbi inne kavmı kezzebun
118.
Fettah beynı ve beynehüm fethav ve neccinı ve mem meıye minel mü'minın
119.
Fe enceynahü ve mem meahu fil fülkil meşhun
120.
Sümme ağrakna ba'dül bakıyn
121.
İnne fı zalik le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
122.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
123.
Kezzebet adünil murselın
124.
İz kale lehüm ehuhüm hudün ela tettekun
125.
İnnı leküm rasulün emın
126.
Fettekullahe ve etıy'un
127.
Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
128.
E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun
129.
Ve tettehızune mesanıa lealleküm tahlüdun
130.
Ve iza betaştüm betaştüm cebbarın
131.
Fettekullahe ve etıy'un
132.
Vettekullezı emeddeküm bima ta'lemun
133.
Emeddeküm bi en'amiv ve benın
134.
Ve cennativ ve uyun
135.
İnnı ehafü aleyküm azabe yevmin azıym
136.
Kalu sevaün aleyna e veazte em lem teküm minel vaızıyn
137.
İn haza illa hulükul evvelın
138.
Ve ma nahnü bi müazzebın
139.
Fe kezzebuhü fe ehleknahüm inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
140.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
141.
Kezzebet semudül murselın
142.
İz kale lehüm ehuhüm salihun ela tettekun
143.
İnnı leküm rasulün emın
144.
Fettekullahe ve etıy'un
145.
Ve ma es'elüküm aleyhi men ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
146.
E tütrakune fı ma hahüna aminın
147.
Fı cennativ ve uyun
148.
Ve züruıv ve nahlin tal'uha hedıym
149.
Ve tenhıtune minel cibali büyuten farihın
150.
Fettekullahe ve etıy'un
151.
Ve la tütıy'u emral müsrifın
152.
Ellezıne yüfsidune fil erdı ve la yuslihun
153.
Kalu innema ente minel müsahharın
154.
Ma ente illa beşerum mislüna fe'ti bi ayetin in künte mines sadikıyn
155.
Kale hazihı nakatül leha şirbüv ve leküm şirbü yevmim ma'lum
156.
Ve la temessuha bi suin fe ye'huzeküm azabü yevmin azıym
157.
Fe akaruha fe asbehu nadimın
158.
Fe ehazehümül azab inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
159.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
160.
Kezzebet kavmü lutınil murselun
161.
İz kale lehüm ehuhüm lutun ela tettekun
162.
İnnı leküm rasulün emın
163.
Fettekullahe ve etıy'un
164.
Ve es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
165.
E te'tunez zükrane minel alemın
166.
Ve tezerune ma haleka leküm rabbüküm min ezvaciküm bel entüm kavmün adun
167.
Kalu leil lem tentehi ya lutu le tekunenne minel muhracın
168.
Kale innı li ameliküm minel kalın
169.
Rabbi neccinı ve ehlı mimma ya'melun
170.
Fe necceynahü ve ehlehu ecmeıyn
171.
İlla acuzen fil ğabirın
172.
Sümme demmernel aharın
173.
Ve emtarna aleyhim metara fe sae metarul münzerın
174.
İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
175.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
176.
Kezzebe ashabül eyketil murselın
177.
İz kale lehüm şüaybün ela tettekun
178.
İnnı leküm rasulün emın
179.
Fettekullahe ve etıy'un
180.
Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
181.
Evfül keyle ve la tekunu minel muhsirın
182.
Vezinu bil kıstasil müstekıym
183.
Ve la tebhasün nase eşyaehüm ve la ta'sev fil erdı müsidın
184.
Vettekullezı halekaküm vel cibilletel evvelın
185.
Kalu innema ente minel müsahharın
186.
Ve ma ente illa beşerum mislüna ve in nezunnüke le minel kazibın
187.
Fe eskıt aleyna kisefem mines semai in künte mines sadikıyn
188.
Kale rabbı a'lemü bi ma ta'melun
189.
Fe kezzebuhü fe ehazehüm azabü yevmiz zulleh innehu kane azabe yevmin azıym
190.
İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
191.
Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym
192.
Ve innehu le tenzılü rabbil alemın
193.
Nezele bihir ruhul emın
194.
Ala kalbike li tekune minel münzirın
195.
Bi lisanin arabiyyim mübın
196.
Ve innehu lefı zübüril evvelın
197.
E ve lem yekül lehüm ayeten ey ya'lemehu ulemaü benı israıl
198.
Ve lev nezzelnahü ala ba'dıl a'cemın
199.
Fe karaehu aleyhim ma kanu bihı mü'minın
200.
Kezalike seleknahü fı kulubil mücrimın
201.
La yü'minune bihı hatta yeravül azabel elım
202.
Fe ye'tiyehüm bağtetev ve hüm la yeş'urun
203.
Fe yekul hel nahnü münzarun
204.
E fe bi azabina yesta'cilun
205.
E feraeyte im metta'nahüm sinın
206.
Sümme caehüm ma kun yuadun
207.
Ma ağna anhüm ma kanu yümetteun
208.
Ve ma ehlekna min karyetin illa leha münzirun
209.
Zikra ve ma künna zalimın
210.
Ve ma tenezzelet bihiş şeyatıyn
211.
Ve ma yembeğıy lehüm ve ma yestetıy'un
212.
İnnehüm anis sem'ı le ma'zulun
213.
Fe la ted'u meallahi ilahen ahara fe tekune minel müazzebın
214.
Ve enzir aşiratekel akrabın
215.
Vahfıd cenahake li menit tebeake minel mü'minın
216.
Fe in asavke fe kul innı berıüm mimma ta'melun
217.
Ve tevekkel alel azızir rahıym
218.
Ellezı yerake hıyne tekum
219.
Ve tekallübeke fis sacidın
220.
İnnehu hüves semıul alım
221.
Hel ünebbiüküm ala men tenezzelüş şeyatıyn
222.
Tenezzelü ala külli effakin esım
223.
Yülkunes sem'a ve ekseruhüm kazibun
224.
Veş şüaraü yettebiuhümül ğavun
225.
E lem tera ennehüm fı külli vadiy yehımun
226.
Ve ennehüm yekulune ma la yef'alun
227.
İllellezıne amenu ve amilus salihati ve zekerullahe kesırav ventesaru mim ba'di ma zulimu ve seya'lemüllezıne zalemu eyye münkalebiy yenkalibun

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şuara Suresi(Arapca dinle oku)

 

Sura366

Sura367

Sura368

Sura369

Sura370

Sura371

Sura372

Sura373

Sura374

Sura375